Rakamların önemi nedir? Veya bir konunun öneminin belirlenmesinde rakamların etkisi? Ölümü çoktan kanıksayan bu coğrafyada birçok olay artık üçüncü sayfalarda bile kendine yer bulamıyor. Öyle fazla vahşetler yaşanıyor ki artık haber değeri bile taşımıyor!
Terör belasında bazen öyle zamanlar geliyor ki, 1 şehit, 2 şehit, 5 şehit sadece satır aralarında “bahsedilen” bir konu olabiliyor. Manşete çıkması için tek seferde en az 10 kişinin ölmesi gerekiyor belli ki. Yas ilan etmek için, televizyonların ekranlarına siyah kurdele asması için, gazetelerin kara baş sayfalarla çıkmadı için… Kızmayın, bunu ben demiyorum. “Her üç kişi öldüğünde yas ilan edilmez” diyenler her gün televizyonda saçmalıyor, kimse de bunları, yetti artık kes sesini deyip kovalamıyor!
Helikopter kazasında verdiğimiz 11 şehit konusunda ilkten bir şey yazamadım. Ne diyebilirdim? Maalesef ki artık klişeleşmiş ve laf olsun diye yapılmaya başlanan acı paylaşımları, rahmet okumaları bana göre değil. Neden, nasıl olur diye sormak düşer bize. Yine de yazamadım. Çünkü kalemi elime alsam, “Halkın bağrındaki bu evlatlar, 96 model olan ve daha önceki 3 kaza/arızayla birlikte tam 39 askere mezar olan Cougar tip helikopterlere ısrarla bindirilirken, köşe başını tutmuş siyasetçiler konvoylar halinde en son model zırhlı Mercedes’lerle, Audi’lerle nasıl dolanabiliyorlar” diye sorardım, birileri de beni “ölüm üzerinden siyaset” yapmakla suçlardı. Ölen ölür, ateş düştüğü yeri yakar, siyasetçi de demagojiye devam ederdi.
Şunu asla anlamadık, asla da anlayamayacağız sanırım. Evet, elbette acımızı en derinlerde yaşayalım, yasımızı tutalım, inananlar inandıkları gibi rahmet okusunlar… Fakat her şeyin değiştirilmez bir yazgı olduğunun düşünüldüğü bu topraklarda hepimizin, birbirimize rahmet okumaktan çok birbirimizin hakkını savunmaya daha çok ihtiyacı vardır. Yoksa kaza da “zayiat” da “takdir-i ilahi” de çok olur bu ülkede.
Hele şu “eğitim zayiatı” sözü yok mu? Bir asker, savaş haricinde herhangi bir sebeple görev başında öldüyse yaptıkları o ruhsuz tanım… Her biri kanlı canlı İNSAN’lardan bahsediyoruz. Birilerinin evladı, babası, eşi, kardeşi, arkadaşı… Zayiat ne demek!? Ama her şeye nicelik boyutundan bakan, sayılara göre değer atfeden bu zihniyete göre her bir CAN yalnızca birer rakamdan ibaret.
O yüzden bakmayın siz şu son kazanın birkaç gün konuşulduğuna. Herkesin bir şeyler yazmak, paylaşımda bulunmak zorunda hissetmesine falan. Bu sefer SAYI veya ZAYİAT(!) fazla olduğu için hep bunlar. Hadi, kalk bir rahmet oku, başka hiçbir şeyi sorup sorgulama ve tüm görevini yerine getirmenin rahatlığına eriş bakalım…
