Vatandaşların yastık altında tutmuş olduğu altınları finansal sisteme dahil etmek için yeni bir sistem hazırlanıyor.
Yeni sistem ile beraber, kuyumcular en büyük aracı olacak. Kamu bankalarında açılacak olan hesaplar ile beraber vatandaşlar nakit yerine fiziki olarak altın çekebilme hakkına sahip olacak. Yastık altı altınlar düşünüldüğü zaman, Türkiye’de yaklaşık 5 bin tonluk bir seviyede bulunuyor. Bu da toplamda 330 milyar dolarlık bir rakama tekabül ediyor. Türk Lirası’nın yaşamış olduğu değer kaybı, vatandaşların altına yönelimini arttırıyor.
TL’nin Değer Kaybı Altına İlgiyi Arttırdı
TL’de yaşanan değer kayıplarının ardından vatandaşlar altına daha fazla yüklenmeye başladı. Fakat altın alan vatandaşların birçoğu, yastık altında saklama yöntemini tercih ediyor. Bu bağlamda da Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İstanbul Altın Rafinerisi yeni bir sistem hazırlamaya karar verdi.
Hazine ve İAR işbirliği ile seçilmiş olan kuyumcuların altın toplamasına izin verilecek, toplanan tüm altınlar kamu bankalarında katılım fonu bağlamında değerlendirilebilecek.
Tüm Sistemler Başarısız Oldu
Yeni düzenleme çerçevesinde eskiye göre en büyük fark vatandaşların altınları fiziki olarak çekebilmesi olacak. Vatandaşlar şu anda altın yerine ona eşdeğer TL çekimi yapabilirken, yeni sistem ile fiziki altın çekmek mümkün hale gelecek.
Son 10 yılda yastık altındaki altınlara finansal sisteme dahil etme çalışmalarının başarı sağlamadığını belirten uzmanlar, yalnızca yaklaşık 100 ton altının bankalardaki altın hesaplarına yansıtıldığını vurgularken, yastık altındaki toplam altın miktarının 5 bin tona yaklaştığını söyledi.
81 ilde toplam bin kuyumcunun aracı olacağı yeni sistem için İstanbul Altın Rafinerisi altın değerleme sistemi üzerinde yazılım üretiyor. Böylelikle yazılım sayesinde kuyumcular altın seviyelerini daha rahat bir şekilde tespit edebilecek.
Temmuz’dan bu yana süren testlerin ardından şu ana kadar 20 ilde toplam 70 kuyumcunun belirlendiği öğrenildi.
Ağustos ortası itibariyle, bankalarda yurt içi yerleşikler kapsamında yaklaşık 468 ton altının bulunduğu bilinirken, 2020’nin ilk aylarında bu rakam yalnızca 253 tondu. TL’nin değer kaybının altına yönelim hızını arttırdığı düşünülüyor.