Her yıl 5 Ekim’de kutlanır.
Kutlanır da ne olur?
Kanım odur ki hiçbir şey olmaz.
Öğretmenlere maaş müjdesi mi verilir?
Hayır.
Öğretmenlerin çalışma şartları mı yeniden düzenlenir?
Hayır.
Sözleşmeli öğretmenlik mi kaldırılır?
Hayır.
Sokakta boş gezen,
Ya da polislik,
Büro memurluğu,
Çiftçilik,
Pazarcılık,
Siyasi iradeye yakın ise hemen en ulvi ve yüce görevlere getirilen öğretmenlerin atama sözü mü verilecek?
Hayır.
Söz verilse de yapılır mı?
Hayır.
Yaklaşık çalışan öğretmen kadar atanamamış öğretmen adeta aç susuz, ailesinin geliri ile geçinen öğretmenlere müjde mi verilecek?
O da hayır.
Ama öğretmen yetiştiren üniversiteler, bu görevlerine devam ediyor,
Yine öğretmen yetiştirmeye devam ediyor.
Neden?
Ey Büyük Atatürk!
Soruyorum senden başka öğretmene gerçek değerini veren başka bir hükümet oldu mu?
Elbette hayır.
Yoksa bazı diğer anma günlerinde olduğu gibi bir akşam çayı içerek kutlama mı yapılacak.
Sahi siz akşam neredeydiniz?
Çayınızı mutfakta mı içtiniz, salonda mı?
Ne de olsa öğretmensiniz.
Elbette kendi hizmetinizi de kendiniz görmüşsünüzdür.
