İçinde bulunduğumuz hafta (21-29 Ekim) her yıl “Kızılay Haftası” olarak kutlanır.
Kızılay, Kızılhaç’ın tam karşılığıdır.
Kızılay, ülkenin en zengin kurumlarının ön sıralarında yer alır.
Böyle de olmalıdır.
Bu zenginlik hem gayrimenkul,
Hem de nakit varlığı iledir.
Kızılay’ın en önemli özelliği zenginliği değil, Türkiye’nin her köşesinde konuşlanmış olmasıdır.
Ülkemizin hemen her yerinin deprem,
Hemen her noktamızın da heyelan alanı olması nedeniyle, her noktasında konuşlanmıştır.
Başta çadır olmak kaydıyla Türk Silahlı Kuvvetler dışında en fazla kuru gıda stoku olan kurumdur.
İllerin büyüklüklerine,
En fazla deprem riski olan bölgelerine,
Heyelan nedeniyle en fazla yağış alan bölgelerine göre; başta çadır ve
Sonra da kuru gıda stoku konuşlanmıştır.
İstanbul,
Ankara ve
İzmir bunların başında gelmektedir.
Çalışan personeli ise alanında profesyoneldir.
Gerek taşımacılık,
Gerek yerleşimcilik,
Gerek arama ve kurtarmada üstün niteliklere sahiptir.
Yardım ve bağışlarının yanında,
Diğer kendi varlıklarının gelirleriyle ayakta durur.
Kızılay, aynı zamanda dost,
Komşu,
Ve akraba ülkeler için de onurumuzdur/saygınlığımızdır.
Ancak son yıllarda başta yöneticilerinden kaynaklanan birçok şaibenin odağı olmuştur.
Bu durum itibar kaybına neden olmuştur.
Bu da yine dirayetsiz/kariyer ve liyakatsiz yöneticileri sayesinde olmuştur.
Bu zedelenen itibar yeniden kazanılmalıdır.