Uzanabilirsen uzan.
Geri kalmış ya da ya da kalkınmış ülkelerde ekmek nimettir. Nimet: Yaşamak için gerekli olan şey.
Ekmek yemeğin ta kendisidir.
Halkımızın önemli bir kısmı yemeğinde ekmek yemeyince ya aç kaldığını söyler,
Ya da karnının doymadığını.
Aslında bizim konumumuzdaki ülkelerde karnını doyurma ile doldurma arasındaki farkı pek bilmezler.
Ülkemizdeki bilim insanları ekmekten uzak durulmasını söylerken (Un, tuz, şeker),
Bazıları da bunun ya farkında değil,
Ya da bu söz umurlarında değil.
Zira bu konudaki sağlık bilgisi ülkemizde yeterince verilmemektedir.
Korona virüs yaygınlaşmaya başlayınca bir ekmek kavgasıdır sürüp gitmektedir.
Gören de zanneder ki insanlar için iyi bir öneri var.
Hâlbuki tamamı yoksulluktan.
Un, tuz ve şekerden uzak durun diyen alanın otoriteleri ekmeği hiç önermemekte ise de bazıları şiddetle ekmek diyor.
Bu yoksulluktur.
Bu fakirliktir.
Bu ucuza aldatmaktır.
Bu karın tokluğu için tesellidir.
Bu göz boyamadır.
Hatta bazı bilim adamlarının, bazı incelemelerinde ekmeğin fazlasının insanın zekâsına zarar verdiği düşüncesi var.
Ama tabi matematik dersinin kaldırılıp yerine din dersi konulan ülkelerde değil tabi.
Ondan sonra da eğitimin başarısızlığından söz etmek, sanırım sözle teselli olmakla eş değerdir.
Eğitim ve öğretim bir bütündür.
Bu bütünün parçalanması halinde, kuvvetler ayıımının ortadan kaldırılmasına eş değer sonuç ortaya çıkar.
Bunun zararları çok olur.
Yapılacak iş, evrensel ölçülere göre yaşam tarzı,
Evrensel ölçülere göre bilim ve
Evrensel ölçülere göre beslenme.
