Gel de Yazma

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kafana göre bir ev yapmak için;

İstediğin yeri seçeceksin,

İstediğin malzemeyi kullanacaksın,

İstediğin yere de evini konuşlandıracaksın ve ardından oraya yerleşeceksin.

Bu tek katlı da olabilir,

Çok katlı da.

Bu kendi imalatın da olabilir,

Müteahhit imalatı da.

Can pazarı olunca da bağıracaksın.

Bizi de sürekli ağlatacaksın.

İnsan olanın candan daha kıymetli neyi var.

“Evim olsun da nasıl olursa olsun” dersen,

Yapımcılar da “Para kazanayım da nasıl olursa olsun” der.

Devlet de nasılsa bir af çıkarır.

Sakat evi yapan da,

O evi alıp oturan da zaten “af” gelmesini beklemektedir.

Neden mi?

Bu konut sakat,

Bu konut yasal değil diyen olmadığından tabi.

Sonra da bir af.

Alan da memnun,

Satan da.

Neredeyse depremlerde yıkılan tüm konutların akıbeti aynı.

Hele son çıkan afta verilen süre 9 aydı.

Adam 9 ayda büyük bir apartman yapıp sonra da “af” için müracaat etmiş.

Hatta örütbağ/internet marifetiyle müracaat edenlerin bile olduğu sosyal medyada konuşulmakta.

Hani ülkemiz deprem kuşağıydı?

Hani “İnsanı deprem değil binalar öldürürdü”?

İnsan hayatına kasteden “af”lar neden çıkarılır?

Bu aflardan yararlananlar neden bunu kabul ederler?

Bana kimse bu konuda “Devlet insan öldürme makinesi” diyemez.

Bütün bunlar olurken vatandaş nerde?

Gel de Yazma

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!