Depremde, 91 saat sonra 4 yaşında Ayla Bebek kurtarıldı.
Sosyal medyada paylaşılan bu çocuğun çıkarıldığı yerin fotoğrafını çerçeveletip kütüphaneme asacağım.
Gerek kütüphanemi ziyaret edenlere,
Gerekse kütüphanemde çekim yapan bütün televizyonlarla paylaşacağım bu fotoğrafı.
Bu yavrumun iyileşmesinden sonra Korona Virüs tehlikesi azaldığında gidip ziyaret edeceğim.
Hatta elini öpeceğim.
Aile izin verirse de bir fotoğraf çektireceğim.
Neden mi?
O nazlı insanların,
O gözü doymak bilmeyen insan altı yaratıkların,
O yediğini beğenmeyenlerin,
O yemek için çalmayı zafer sayanların,
O giymek için Türk malını beğenmeyenlerin,
O giymek için bile çalanların örnek alması için elbette.
İki dolabın arasında yarı çıplak 91 saat beklemek.
Bu, film olmalı,
Masal olmalı,
Ya da başka bir kitap olmalı.
Deprem kalıntılarının altında son ana kadar “Canlı çıkabilir.” Düşüncesini şiar etmiş kurtarıcıların,
O moloz yığını altından “Hadi bir can daha çıkarsam hırsı ile” donanmış olanların içini okumak isterdim.
Hatta ne okuması, yazmak isterdim.
Şimdi sıra gelecek depremde.
Şimdi sıra sorumlularda,
Şimdi sıra insanları; bilgileriyle,
Eylemleriyle,
Söylemleriyle,
İcraatlarıyla kurtarmak zorunda olanlarda.
Hadi ilgililer; depremden kurtulma,
Depremden kurtarma çalışmalarını bir bayram edasıyla yapalım.