Akp Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı 18 yıldır tek başına iktidardalar ve yıllardır Yargı Reformları yapıyoruz diyerek çıkardıkları torba yasalarla yasaları ve hukuku eğip büktüler, kendi siyasetlerine alet ettiler ve yargıyı bağımsız olmaktan çıkardılar, şimdi de Hukuk Reformu yapacağız diyorlar.
Bu cümle 18 yıldır ülkeyi yönetemediklerinin ve gelinen noktada başarısız olduklarının tescilidir.
Zira, Akp ve siyasi iktidar 2005, 2010, 2013, 2015 yillarında ve devamı yıllarda hemen her seferinde Yargı Reformu ve Hukuk Reformu yaptıklarını ifade ettiler, ama sonuçları ve başarısızlıkları ortada.
Bağımsız olmayan Yargı, yok olan Hukuk ve sağlanamayan Adalet sebebiyle bügün ülkenin getirildiği nokta içler acısı.
Siyasi davalar ve yargılamaları bir tarafa , her gün adliyelerde yaşadığımız her türlü olumsuzlukların Temel sebebi yetişmemiş elemanlar ile bilgisiz ve deneyimsiz liyakatsiz yargı personelidir. İktidarın desteğiyle Sınır tanımaz biçimde her köşede açılan Hukuk Fakülteleri de bu duruma olumsuz katkı yapmakta.
Ülkede her konuda olduğu gibi bu hayati konuda da bu kadar sorun varken Hukuk ve Ekonomik Reform yapacağız demek bıgün için kandırmacadan ibarettir. Sorarlar adama 18 yıldır neredeydiniz, neden yapmadınız?
Yargının, Avukatların ve Baroların dünya kadar sorunu varken Baroları ve Avukatları bölmeye çalışmak , avukatları müvekkilleri ile özdeşleştirmeleri ve soruşturmalar açarak yargı baskısı altına almak bunun son örneğidir. Tabiki şuna inanıyoruz ve biliyoruz ki kim olursa olsun suç işleyen cezasını çeker.
Zorlama ve destekleriyle kamu avukatlarını işten atarız diye üye olmaya zorlayarak İstanbul’da son anda 2 numaralı Baroyu da kurdurarak böl parçala yönet anlayışını bir kez daha hayata geçirdiler.
42 Yıllık meslek hayatımda ve geldiğimiz noktada tüm teknolojik imkanlara rağmen hiç bu kadar kötü bir yargı ve yargılama faaliyeti ve uygulama ile karşı karşıya kalmamıştık. Tabi ki hukuk ve yargı reformuna ihtiyaç var ama kandırmacasına değil gerçeğine, onu da bu iktidar yapamaz.
Bu arada her türlü baskıya ve olumsuzluğa rağmen mesleğini ve görevini ettiği yemine uygun olarak yapmaya çalışan ve yapan yargı mensuplarına en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Diğer yandan MHP Genel Başkanının da desteğiyle ülkede ne siyaset kaldı, ne sosyal adalet kaldı ne hukuk ve hukuk devleti kaldı, ne bağımsız yargı kaldı ne de ekonomi .
Hukuku ve yasaları eğip bükerek ve yargıyı ele geçirerek, siyasetlerine alet ederek yapılan reformlarla yargı bağımsızlığı olmaz bunlarla bir yere varılamaz ve sosyal adalet de sağlanamaz.
Pandemi sebebiyle de gördük ki sağlıkta reform dedikleri de sadece evde kal başının çaresine bak, ölen ölür kalan sağlar bizimdir. Allahtan yeminlerine sadık doktorlarımız ve sağlıkçılarımız var ve görevlerinin başındalar, 8 aydır çok yoruldular ama sonuna kadar da gayret gösteriyorlar. Her birine minnet ve şükranlarımı ifade ediyorum.
Netice olarak artık kimse kandırmacalara inanmıyor, bu ülke ve insanları her şeye rağmen Cumhuriyet değerlerine bağlı Atatürk ilkelerine Sadık olup Türkiye Cumhuriyeti de bir Hukuk Devletidir.
Bilinmelidir ki demokrasiyi kullanarak gelenler bindikleri trenden inecekler ve demokratik yollardan da geldikleri gibi gideceklerdir. Gölge etmeyin başka İhsan istemiyoruz
