Büyük Atatürk Vahidettin’le henüz sultan iken tanışmıştı. Hatta bu dönemde bir Almanya seyahatleri de oldu.
Vahidettin önceleri Mustafa Kemal’den uzak durdu. Sonra da zaman zaman odasına çağırarak konuşurlardı.
Eniştesine çok düşkün olan Vahidettin padişah olduktan sonra da onun gölgesi altında Mustafa Kemal ile görüştü.
Mustafa Kemal’in devlet yönetimi,
Eniştesi, (Ki, Damat Ferit)
Bu nedenle Vahidettin eniştesine
Enver Paşa hakkında söz ettiğinde hemen gözlerini kapatırdı.
Zaman içinde Vahidettin’in neden gözlerini kapattığı sorusuna bulunan en doğru cevap ki bunu kendisi de teyit etmiştir.
Konuşmasa bile düşüncelerinin gözlerinden okunup anlaşılacağı şüphesindendi.
Gün gelir Sabiha Sultan büyür ve gelişir.
Vahidettin de bu güzel kızını Mustafa Kemal’e vermek hayaliyle yaşar.
Zira bu dönemlerde Vahidettin Mustafa Kemal’e; “Aslan yeleli paşam”,
“Namağlup kumandanım” derdi.
Hatta onun adı sarayda “Sarıgül” idi.
Bir gün güzel kızıyla sohbet edip bu tabirleri kullanınca Sabiha Sultan dile gelir ve bu paşayı neden ordunun başına getirmediğini (Başkumandan vekilliği) sorar.
Fakat evde kızılca kıyamet kopar.
Çünkü Vahidettin’in en önde gelen akıl hocaları; Enver Paşa,
Ve Damat Ferit paşa idi.
Vahidettin’in Mustafa Kemal’i “her türlü dişine vurmuş ve onu Sabiha Sultan’a ve kendisine damat olarak seçmişti.” (S: 167)
Ancak, Sabiha Sultan Faruk’la görüşmeye devam ediyordu.
Bütün bunlardan Mustafa Kemal’in haberi dahi yoktu.
Padişah ise “İstanbul sosyetesi” bunu duymasın diye sarayı adeta disiplin altına almış,
Yetmiyormuş gibi Sabiha Sultan’ın Faruk’la görüşmesi de yasaklanmıştı.
Vahidettin Şehzade Ömer Faruk’la görüşmesini yasakladıktan sonra da; “Nuh deyip peygamber demiyordu.”
Vahidettin’e göre; Mustafa Kemal gibi bir damat her padişaha nasip olmazdı.
Sabiha Sultan ise zaman zaman gizlice Mustafa Kemal’i pencerelerden seyretmişti.
Sonun da ne mi oldu? (Okuyucular 8 ciltlik, May yayınlarından çıkan ve Hasan İzzettin DİNAMO tarafından yayınlanmış olan KUTSAL İSYAN’ı okumalarını öneririm. Bu notlar 1. Ciltten alınmıştır.)
