55 yıldır kitap taraması yaparım.
Gönlüm ister ki bütün kitapları kucaklayabilsem,
Gönlüm ister ki bütçem ona göre olsa,
Gönlüm ister ki tüm yazarlar beni tanısa ve kitabı konusunda beni kısaca adınlatsa.
Yaklaşık 3 aydır evdeyim.
Dün “enseyi karartarak” sokağa çıktım.
Elbette dostlarımı özledim.
Ama kimseyle görüşemedim.
Hatta görüşmek istedim.
Köşe kapmaca oynar gibi insanlardan kaçtım.
Yani kendimi tamamen soyutladım.
Ama en çok kitap satan mağazaları gezmek istedim.
Tabi demirbaş olanları.
Elbette önce TTK mağazasını,
Sonra TDK mağazasını kabaca gezdim.
Kızılay’a gitmeyeli yeni kitap da yayınlanmamış.
Buna sevindim.
Zira benim sokağa çıkmamı bekliyorlarmış gibi.
Ama yeni kitaplar piyasaya çıkmak üzereymiş.
Sırada İş Bankası yayınları ve
Yapı Kredi yayınları var.
İlk sokağa çıkma iznimde de onlara gideceğim.
“Kitap kurdu” ya da “kitapseverler” için kitap taraması böyle bir şey.
Yoksa örütbağ/internet marifetiyle her ne kadar bu oluyorsa da kullanmasını bilenler için.
İddialar doğruysa bu kurumların kapanma ihtimali de varmış.
O nedenle örütbağdan,
Henüz mağazalara bile gelmemiş kitaplar hem de kargo ücreti verilmeden temin edilebiliyormuş.
Ama bizim gibi yazarların akıbeti daha da zor.
Tüm kitap fuarları yasak,
Ama diğer birçok aktivite serbest.
Okuyucu benim gibi bu taramayı beceremiyorsa birçok yayına nasıl ulaşacak?
Ha bir de bizler kitabı elimize almadan, ona müşteri olamıyoruz.
