Temel, kendisinden ayrılacağını söyleyen nişanlısı Fadime’ye çok kızmıştı.
Barışmak için nişanlısıyla geziye çıkan Temel, bir süre sonra sorar:
-Anladum, artuk beni sevmeysın.
-Peki kimi seveysın, nerede oturuyi?
Fadime Temel’in niyetini yorumlar:
-Diyeyim da gidup vur oni, oyle mi?
Temel hiç oralı değilmiş gibi ayrılmak isteyen nişanlısını yanıtlar:
-Habua bak… Niye da öldüreceğum?
-Nişan yüzuklerımi satacağum ona…
X x x x x
BAA TENZİLAT YOK MİDUR?
Temel, son işlediği suçtan ötürü yargılanıyordu.
Hâkim son duruşmada Temel’in daha önceki suçlarından ötürü yasa gereği bu kez katlamalı ceza vereceğini öğrenen Temel mahkeme zabıt kâtibine:
“Dur… Dur!…” dedikten sonra hâkime sordu:
-Hâkim beycuğum… Güya ben haburanun kıdemlisiyim. Baa tenzilat yapmayıp da kime yapacasun doğrisi merak edeyrım….
X x x x x
ASLINI Mİ İNKÂR EDEYİ?
Temel, arkadaşına hakaret suçundan yargılanıyordu.
Hâkim:
-Sen buna hakaret etmişsin, doğru mu? diyerek davacıyı gösterdi.
-Yok hâkim bey, yok…. Ben kendusına sadeceme heyvan dedum.
-İyi ya hakaretamiz bir söz bu…
-Ne demek hâkim bey…
Yanlış anlaşılıyı…
-İnsan kurnaz olursa tilkidur.
-İnsan Kurnazlukta ileru gidersa kurttur, pek cesur ve heybetlu oluşa aslan, uysal olursa kuzi, korkak olursa tavşan, inatçi olirsa eşek, güzel seslı olırsa bülbül, mercan gözli olursa hamsi, velhasılıkelam, hâkim bey, insan hiçbir zaman heyvanluktan kurtulamaz.
X x x x x
SEN KONUŞ DA GÖREYİM
İstanbul’da bir fabrikada çalışan Temel’e arkadaşları sataşarak ona;
-Nedir, hiç hamsi ağzından düşmüyor?
-Övüp övüp duruyorsun.
-Ne kuş gibi ne de horoz gibi öter. Bırak şu hamsiyi, derler.
Temel, bu sataşmaya bozulur ama altında da kalmaz.
-Yanayın hau ahmak kafalarınıza… Ula, sizun kafağızi sokayım suyın içina da siz konişın bakayım, der ve kıs kıs güler. (Trabzon Valiliği. Temelli Fıkralar. Eser Ofset. S: 81-83-84-89. 1997. Trabzon)
