KORKUYLA SİYASET OLMAZ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Muhalefet papatya falı açıyor; Kasım’da olacak, Haziran’da olacak…

Bir avuç medyası akıl yürütüyor; Yunus idi, Hızır idi…

Örgütleri tetikte bekliyor; 6’lı masa ne diyecek…

Oysa rakipleri sahaya indi. Malumu ilan ederek kampanyasını çoktan başlattı.

Takıntı mı desem, korku mu desem… Yoksa iyice paranoyak mı olduk, bilmiyorum! Neymiş efendim “aday yıpranmasın” diye YSK’nın seçim takvimi beklenecekmiş… Süreç resmen başlayınca aday açıklanacakmış.

Yahu!..

Rakibinizin 20 yıllık iktidar yorgunluğu ve yıpranmışlığı varken…

Türkiye tarihinde görülmemiş büyük bir ekonomik yıkım yaşanırken…

Mutfak yangın yerine dönmüşken,

Sağlık sistemi çökmüş, eğitim iflas etmişken…

Hak-hukuk-adalet ayaklar altında çiğnenirken…

Sığınmacılar ülkeyi istila etmişken…

Vatandaşın gelecek kaygısı had safhaya çıkmışken…

Ve binbir bela ülkenin başında dolaşırken…

Dahası… Asıl korkması gerekenler meydanlarda fink atarken; muhalefetin ‘yıpranma ve kumpas korkusuyla’ adayını deliğe saklaması, siyaset bilimi açısından incelenmesi zorunlu yeni bir olgusal durumdur.

Öyleyse sormak gerek; adayınızın gizli kalması gereken büyük bir defosu mu var?

Neden korkup, kimden çekiniyorsunuz?

Unutmayın beyler; korkuyla yola çıkarsanız yenilginiz kaçınılmaz olur. Ve “komadaki iktidara organ nakli yoluyla” devleti ve milleti teslim eden ilk politikacılar olarak dünya siyaset tarihine geçersiniz!

İsterseniz tabloya şöyle bir bakalım;

Bir tarafta; Cumhur ittifakı adayını ilan etmiş, mitinglere başlamış, devletin tüm gücünü yanına alarak düğmeye basmış… Medya, sermaye, bürokrasi desteğe koşmuş… Sendikaları, vakıfları, cemaatları, tarikatları, şeyhleri, ağaları, beyleri harekete geçmiş… Parti örgütleri ve muhtarları vasıtasıyla seçmenler ablukaya alınmış…

Öte tarafta; 6’lı masaya indirgenmiş çok narin bir yapı. Pamuk ipliğine bağlı, kararsız… İttifak yapıları belirsiz… Plansız, programsız… Seçime tek adayla girip-girmeyecekleri bile muğlak…

Sahi, milletvekilliği seçimleri ne olacak?

Herkes cumhurbaşkanı adaylığına kilitlenmiş durumda. Oysa her iki seçim ve gösterilecek adaylar birbirlerini yakından etkileyecek sıkı bir korelasyonel ilişkiye sahip. Özellikle milletvekili listeleri toplumun tepkisini çekecek isimlerden oluşmamalı. Aksi halde tam bir fiyasko olur. Böylesi bir olumsuzluk cumhurbaşkanlığı seçimini de doğrudan etkiler ve riske atar.

Bitirirken…

Şüphe düşünmeyi tetikler, düşünme bilgiyi üretir. O halde septik bir tavırla soralım; Cumhur ittifakı ve Erdoğan bilerek ve isteyerek “adayınızı açıklayın” baskısıyla, Millet ittifakının seçim meydanına geç inmesini özellikle istiyor olamaz mı?

Şimdi bazıları çıkıp; ‘muhalefet zaten seçim çalışması için meydanlarda’ diyebilir. Lakin “adaysız” seçim çalışması yapmak, doğmamış çocuğa don biçmekten öteye geçemez.

Korkmayın!.. Resmen açıklamasanız da sahaya sürün adayınızı.

Ayrıca kampanya bir başlamaya görsün, kararsız-belirsiz ittifak yapısı hemen dinamikleşir. Parti tabanlarına sinerji, heyecan ve coşku gelir. Halkın umudu-inancı güçlenir ve kemikleşir. Bazı kesimlerin “seçim yapılacak mı-yapılmayacak mı” kaygısı ve tedirginliği de giderilmiş olur. Demokrasi meydanları şenlenince, ok yaydan çıkar ve hiçbir babayiğit, miting alanlarına taşan millet iradesini görmezden gelemez.

Sonuçta sandık gelir; egemenlik kayıtsız-şartsız tecelli eder!

Not: Türk milleti adına istirham ediyoruz! Ülkenin ve Laik Cumhuriyetin varlık-yokluk seçimine doğru gidilirken… Millet ittifakının adayı olacak şahıstan tek isteğimiz var; her hangi bir açığın, ahlaksızlığın, yolsuzluğun vb. ‘zerre kadar şaiben varsa’ lütfen aday olma! Sana da bize de yazık etme…

KORKUYLA SİYASET OLMAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!